Suriye’deki yeni savaş yöntemi: Sivillere çikolata, etkin sosyal medya

“`html

Suriye’deki HTŞ’nin Yeni Stratejileri: Radikalizmin Gölgesinde Bir Dönüşüm

Suriye’de muhalif hareketlerin merkezinde yer alan Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ), son dönemlerde üzerinde çeşitli tartışmalar yaratacak bir kampanya yürütüyor. HTŞ, 2011 yılında El Kaide bağlantılı olarak Nusra Cephesi ismiyle kuruldu, ancak zamanla bu bağlarını koparıp kendi yapısını oluşturma yoluna gitti.

Bölgedeki diğer gruplar genellikle sert yöntemleriyle biliniyordu; kafa kesme, dini farklılıklar sebebiyle yapılan baskılar ve sorgusuz infazlar gibi görüntülerle hafızalara kazındı. Ancak HTŞ’nin son saldırısında farklı bir taktik benimsemiş gibi görünüyor. Bu değişim, uzmanların da dikkatini çekti. BBC editörü James Bowen, örgütün yeni stratejilerini detaylı bir biçimde incelediği yazısında önemli tespitlerde bulundu.

Kalıplaşmış Söylemlerden Uzaklaşıyor

Bowen, HTŞ’nin kökenleri El Kaide’ye dayandığını, fakat 2016’dan itibaren gruptan ayrıldığını ve zaman zaman eski bağlılarıyla çatıştığını belirtiyor. Şu an HTŞ, Birleşmiş Milletler, ABD, Avrupa Birliği ve çeşitli ülkeler tarafından terörist bir yapı olarak tanımlanmaktadır. HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Golani, uzun yıllardır Irak ve Suriye’de cihatçı lider olarak bilinse de, son zamanlarda daha ılımlı bir imaj yaratmaya çalışıyor. Resmi açıklamalarında cihatçı terminolojiyi kullanmaktan kaçınıyor.

Toplumun Desteklemesini Sağlamak

Bowen, HTŞ’nin Suriyelilerin aşırı dini söylemlerden uzak durduğunu da göz önünde bulundurarak, “Tarafsız bir dil kullanma stratejisi, HTŞ’nin geçmişteki cihatçı kimliğinden sıyrılmasını ve saldırıyı rejime karşı ortak bir direniş hareketi olarak sunmayı amaçlıyor” dedi. 2011 sonrası savaşın ilk yıllarında, demokrasi yanlısı protestoların bastırılmasının ardından cihatçı grupların etkinliği arttı. Birçok Suriyeli, ya tarafsız kalmayı tercih etti ya da İslam Devleti’nin aşırı şiddetinden korkarak rejimin yanında yer aldı.

Sosyal Medya Üzerinden Propaganda

HTŞ, operasyonları sırasında birçok dilde video içerikler üreterek sosyal medyada yayılması için dağıtılıyor. Görevlendirdiği gazeteciler aracılığıyla düzenli video paylaşımlarında bulunuyor. Bu videolar, Suriye askerlerinin tutuklama süreçlerini, sorgulamalarını içeriyor. Önceden kafa kesme gibi görüntülerin yerini, daha ılımlı bir yaklaşım sergileyen militanlar almış durumda. HTŞ, sivil halka dikkat gösterdiğini vurgulamakta ve sıradan insanlara yönelik olumlu bir imaj çizmeye çalışmaktadır.

Dronelar ile Yeni Hedefleme Stratejileri

Çatışma görüntülerinde HTŞ’nin Sovyet yapımı tanklarla donatıldığı ve bu araçların bazılarını aktif olarak kullandığı görülüyor. Ele geçirildiği belirtilen askeri havaalanları arasında, yıllardır hizmet dışı bırakılan uçaklar da bulunmakta. Daha önce İŞİD, Musul harekâtında geniş çapta drone kullanmıştı. HTŞ’nin Halep’e yönelik saldırılarında ise, silah ve teçhizat donanımının iyi seviyede olduğu gözlemleniyor. Propaganda görüntülerinde gece görüş ekipmanlarıyla donanmış militanlar yer almakta.

HTŞ Hakkında Kısa Bir Bilgi

Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ), Suriye’deki rejim karşıtı gruplar arasında öne çıkan bir yapı. ABD ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak görülüyor. El Nusra Cephesi’nin mirasçısı sayılmakta ve lideri Ebu Muhammed Golani daha önce El Nusra’nın başında bulunuyordu. HTŞ, uzun süredir İdlib bölgesinde önemli bir toprak kontrolüne sahip.

El Golani ve Dönüşüm Süreci

Ebu Muhammed Golani, 2016 yılında Nusra Cephesi’ni Fetih el-Şam Cephesi olarak yeniden adlandırarak El Kaide ile olan bağlantılarını kopardığını duyurdu. Bu durum, birçok kişi tarafından imaj düzeltme çabası olarak yorumlandı. Golani, zamanla hem giyim tarzını değiştirdi hem de dikkat çekmekten kaçınarak daha ılımlı bir lider kimliği çizmeye çalıştı. İdlib’de yıllar sonra ilk kez Hristiyan ayinine izin verilmesi, örgütün bu amacının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

HTŞ’nin Bölgesel Etkileri ve Stratejileri

HTŞ, 2019’da İdlib’in tamamını ele geçirdi ve bölgedeki yönetim üzerinde önemli bir etki kurdu. Ebu Muhammed Golani, İdlib’de sivil hizmetlerin artırılması ve altyapının iyileştirilmesi için yeni yönetim stratejileri geliştirdi. Bugün HTŞ, artık kendisini sadece bir savaşçı grup olarak değil, aynı zamanda bölgedeki bir “devlet” olarak da göstermeyi başarıyor.

AB Şirketleri ile İletişim Çabaları

Golani, 2021’de Amerikalı bir gazeteciyle yaptığı röportajda HTŞ’nin IŞİD ve El Kaide ile olan bağlarını tamamen kopardığını ve Batı için bir tehdit oluşturmadığını söyledi. Trump yönetimi döneminde de ABD ile iletişim kurma arayışı içinde oldu. Artık kamusal alanlarda takım elbise giyen Golani, İdlib’deki altyapı projelerini denetliyor ve toplumla daha yakın ilişkiler kurmaya çalışıyor.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir